49

٤٩

لِنُحْيِىَ بِه بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا اَنْعَامًا وَاَنَاسِىَّ كَثيرًا

(49) li nuhyiye bihi beldetem meytev ve nüskiyehu mimma halakna en’amev ve enasiyye kesira
Onun ile ölü bir beldeyi diriltelim sulayalım yarattığımız hayvanları ve insan topluluklarını

1. li : için
2. nuhyiye : hayat veririz, canlandırırız
3. bihî : onunla
4. beldeten : belde
5. meyten : ölü
6. ve nuskıye-hu : ve onu sularız
7. mimmâ : şeyden
8. halaknâ : biz yarattık
9. en’âmen : hayvanlar
10. ve enâsiyye : ve insanlar
11. kesîren : çok