31

    Nüzul SırasıCüzSayfaSure
    92 582Nisa(4)

٣١

اِنْ تَجْتَنِبُوا كَبَاءِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلًا كَريمًا

(31) in tectenibu kebaira ma tünhevne anhü nükeffir anküm seyyiatiküm ve nüdhilküm müdhalen kerima

eğer sakınırsanız günahlarının büyüklerinden siz yasak bildiğiniz sizin kötülüklerinizi biz örteriz ve sizi koyarız girilecek makbul yere

1. in tectenibû : eğer çekinirseniz, kaçınırsanız
2. kebâira : büyükler
3. mâ tunhevne : yasaklandığınız şeyler
4. an-hu : ondan
5. nukeffir : örteriz
6. an-kum : sizden
7. seyyiâti-kum : sizin günahlarınız
8. ve nudhıl-kum : ve sizi dahil ederiz, koyarız
9. mudhalen : dahil edilen yer, girilen yer, makam, giriş
10. kerîmen : güzel, güzel olan, ikram olunan, şerefli

إِنْ تَجْتَنِبُوا sakınırsanızكَبَائِرَ büyüklerindenمَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ yasaklandığınız şeylerinنُكَفِّرْörterizعَنْكُمْ sizdenسَيِّئَاتِكُمْ kötülükleriniziوَنُدْخِلْكُمْ ve sizi girdiririzمُدْخَلًا bir yereكَرِيمًا çok güzel


AÇIKLAMA

Nehyolunduğunuz günahların büyüklerinden sakınır ve uzaklaşırsanız biz de sizin küçük günahlarınızı örteriz, affederiz ve sizleri cennete sokarız.

Peki büyük (kebâir) ve küçük (sağâir) günahlardan kasdolunan nedir?

Alimlerin cumhuru, günahların büyükler ve küçükler olmak üzere iki çeşi­di olduğu üzerinde icma etmişlerdir.

Büyük günahlar (kebâir) hakkında şiddetli bir vaid (tehdit) olan veya had cezasını gerektiren her masiyet, günah bu türdendir. Bazılarına göre sayısı ye­didir. Sahihayn’da Ebu Hureyre (r.a.)’den gelen hadisinde Resulullah (s.a.) şöy­le buyurmuştur: “Helak edici yedi şeyden kaçınınız: Ashab-ı Kiram “Nedir onlar ey Allah Rasulü?” diye sorduklarında Peygamberimiz (s.a.) şöyle açıklamış­tır: Allaha şirk koşmak, haklı bir sebep dışında Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir cana kıymak, sihir yapmak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş gü­nü muharebeden kaçmak, evli ve namuslu, hiçbir şeyden haberi olmayan mü­min kadınlara zina iftirası atmak.” Ana-babaya isyan etmenin, yalan yere şa­hitlik etmenin de büyük günahlardan olduğunu belirten rivayetler de naklolunmuştur. Zira Rasul-i Ekrem (s.a.) her makam ve duruma uygun olanları zikretmiştir, sayılanlar hasr (sınırlama) için değildir.

Kimilerine göre kebâirin sayısı dokuz, kimine göre on, kimine göre de da­ha da fazladır. Abdurrezzâk’m rivayetine göre İbni Abbas (r.a.)’a: “Büyük gü­nahlar yedi tane midir?” diye sorulduğunda, “yetmişe daha yakındır” dedi. Saîd b. Cübeyr, İbni Abbas’ın “Yedi yüze daha yakındır” dediğini rivayet eder.

Küçük günahlar (sağair, seyyiat) ise hakkında şiddetli bir tehdit veya had cezası gerektiği varid olmamış günahlardır. Yabancı kadına bakmak gibi. Üze­rinde ısrar edilen ve hafif görülen küçük günahlar tekrarlanarak büyük günah haline gelir. Ölçü ve tartıda noksanlık yapmak, insanların namus ve şerefine, haysiyetine dil uzatmak gibi. Bu günahlar, ısrarla yapan kişi hakkında büyük günah olur.

Büyük günahlardan sakınmak, iki şartla küçük günahlara kefaret olur, onları örter. Birincisi, sakınmaktır. Bu, günah işlemeğe gücü yettiği halde ve iradesini kullanarak olursa daha makbuldür; bir kadın tarafından nefsini ona arz etmek için çağırılıp da sadece Allah’tan korktuğu için bu teklifi reddeden kimse gibi. İkincisi, sakınma esnasında farzların da yerine getirilmesidir. Müs­lim’in Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayetine göre Resulullah (s.a.) şöyle buyurmuş­tur: “Büyük günahlardan sakınıldığı takdirde beş vakit namaz ile cuma, diğer cumaya kadar olan, Ramazan da diğer Ramazana kadar olan aradaki küçük günahları siler.” Namazı terk etmekten sakınan ve büyük günahlardan da uzak duran kişinin küçük günahları affedilir ve silinir. Hadis-i şerif namaz kıl­mayı terk etmenin büyük günahlardan olduğunun delilidir.

Cahillikten ya da öfke ve kızgınlık gibi ani durumlardan kaynaklanan gü­nahların ise pişmanlık ve tevbe ile affedilmesi, silinmesi mümkündür.