٣٠
ذلِكَ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه وَاُحِلَّتْ لَكُمُ الْاَنْعَامُ اِلَّا مَا يُتْلى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْاَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ
(30) zalike ve mey yüazzim hurumatillahi fe hüve hayrul lehu inda rabbih ve ühillet lekümül en’amü illa ma yütla aleyküm fectenibür ricse minel evsani vectenibu kavlez zur
bundan böyle kim Allah’ın hürmetine tazim ederse o daha hayırlıdır Rabbi katında kendisi için size helal kılındı (haram olduğu) söylenenler hariç bütün davarlar o halde kaçının pis çirkef putlardan ve yalan sözden kaçının
1. | zâlike | : işte böyle |
2. | ve men yuazzım | : ve kim hürmet ederse, yüceltirse |
3. | hurumâti allâhi | : Allah’ın haramları |
4. | fe | : böylece, artık |
5. | huve | : o |
6. | hayrun | : hayırlıdır |
7. | lehu | : onun için |
8. | inde rabbi-hi | : Rabbinin katında |
9. | ve uhıllet | : ve helâl kılındı |
10. | lekum | : sizin için, size |
11. | el en’âmu | : büyükbaş hayvanlar |
12. | illâ | : ancak, den başka, hariç |
13. | mâ yutlâ | : okunan şeyler |
14. | aleykum | : size |
15. | fe ictenibû | : artık, bundan sonra içtinap edin, kaçının |
16. | er ricse | : pis (olan) |
17. | min el evsâni | : putlardan |
18. | ve ictenibû | : ve içtinap edin, kaçının |
19. | kavle | : söz |
20. | ez zûri | : yalan |