97

    Nüzul SırasıCüzSayfaSure
    113 11201Tevbe(9)

٩٧

اَلْاَعْرَابُ اَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَاَجْدَرُ اَلَّا يَعْلَمُوا حُدُودَ مَا اَنْزَلَ اللّهُ عَلى رَسُولِه وَاللّهُ عَليمٌ حَكيمٌ

(97) el a’rabü eşeddü küfrav ve nifakav ve ecderu ella ya’lemu hudude ma enzelellahü ala rasulih vallahü alimün hakim

(fasık) araplar daha şiddetlidirler küfür ve nifak yönünden daha musait (durumdadırlar) hududu bilmemede Allah’ın resülüne indirdiğine Allah bilir, hikmet sahibidir

1. el a’râbu : bedevî (göçebe) Araplar
2. eşeddu : daha şiddetlidir
3. kufren : küfür, inkâr bakımından
4. ve nifâkan : ve nifak bakımından
5. ve ecderu : ve daha yatkın
6. ellâ (en lâ)ya’lemû : bilmemeleri, bilmemeye
7. hudûde : sınırları
8. : şey (lerin)
9. enzele allâhu : Allah’ın indirdiği
10. alâ resûli-hi : resûlüne
11. ve allâhu : ve Allah
12. alîmun : en iyi bilendir
13. hakîmun : hakimdir, hikmet sahibidir, hüküm sahibidir