14

    Nüzul SırasıCüzSayfaSure
    69 15293Kehf(18)

١٤

وَرَبَطْنَا عَلى قُلُوبِهِمْ اِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّموَاتِ وَالْاَرْضِ لَنْ نَدْعُوَا مِنْ دُونِه اِلهًا لَقَدْ قُلْنَا اِذًا شَطَطًا

(14) ve rabatna ala kulubihim iz kamu fe kalu rabbüna rabbüs semavati vel erdi len ned’uve min dunihi ilahel le kad kulna izen şetata

onların kalplerine sebat verdik o zaman kalktılar hemen dediler ki bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir biz tapmayız ondan başka hiçbir ilaha kesinlikle o zaman saçma söz söylemiş oluruz

1. ve rabatnâ : ve bağladık, kuvvetlendirdik, takviye ettik, rabıta kurduk
2. alâ : üzerine, üzerinde
3. kulûbi-him : onların kalpleri
4. iz kâmû : kıyam ettikleri zaman, ayağa kalkınca
5. fe : böylece, o zaman
6. kâlû : dediler
7. rabbu-nâ : Rabbimiz
8. rabbu es semâvâti : semaların Rabbi
9. ve el ardı : ve yeryüzü, arz
10. len ned’uve : asla dua etmeyiz
11. min dûni-hi : ondan başkasına
12. ilâhen : ilâh
13. lekad : andolsun
14. kulnâ : söyledik, dedik
15. izen : öyleyse, öyle olursa, bu taktirde
16. şetaten : haddi aşma, taşkınlık, yanlış