٤١
عَلى اَنْ نُبَدِّلَ خَيْرًا مِنْهُمْ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقينَ
(41) ala en nubeddile hayren minhum ve ma nahnu bimesbukine
Yerine getirmeye kendilerinden daha hayırlısını bizim (önümüze) geçemezler
1. | alâ | : …e |
2. | en nubeddile | : biz tebdil etmeye, değiştirmeye |
3. | hayren | : daha hayırlısı |
4. | min-hum | : onlardan |
5. | ve mâ nahnu | : ve biz değiliz |
6. | bi mesbûkîne | : önüne geçilenler, engellenenler |
عَلَى أَنْ نُبَدِّلَonları değiştirmeyeخَيْرًا hayırlısı ileمِنْهُمْ kendilerindenوَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَve kimse önümüze geçemez