٣٠
وَجَعَلُوا لِلّهِ اَنْدَادًا لِيُضِلُّوا عَنْ سَبيلِه قُلْ تَمَتَّعُوا فَاِنَّ مَصيرَكُمْ اِلَى النَّارِ
(30) ve cealu lillahi endadel li yüdillu an sebilih kul temetteu fe inne mesiyraküm ilen nar
Allah’a denk ilahlar yaptılar onun yolundan sapıtmak için biraz daha faydalanın de şüphesiz sizin varacağınız yer cehennemdir
1. | ve cealû | : ve kıldılar |
2. | li allâhi | : Allah’a |
3. | endâden | : eşler, denkler |
4. | li yudıllû | : saptırmak için |
5. | an sebîli-hi | : onun yolundan |
6. | kul | : de, söyle |
7. | temetteû | : metalanın, faydalanın, refah içinde olun |
8. | fe inne | : artık mutlaka |
9. | masîre-kum | : sizin dönüşünüz |
10. | ilâ en nâri | : ateşe |
AÇIKLAMA
Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşmuşlardı. De ki: Yaşayın bakalım! Hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.”