١٨
وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرى عَلَى اللّهِ كَذِبًا اُولءِكَ يُعْرَضُونَ عَلى رَبِّهِمْ وَيَقُولُ الْاَشْهَادُ هؤُلَاءِ الَّذينَ كَذَبُوا عَلى رَبِّهِمْ اَلَا لَعْنَةُ اللّهِ عَلَى الظَّالِمينَ
(18) ve men azlemü mimmenif tera alellahi keziba ülaike yu’radune ala rabbihim ve yekulül eşhadü haülaillezine kezebu ala rabbihim ela la’netüllahi alez zalimin
en büyük zalim kimdir o kimseler ki Allah’a karşı yalan iftira ederler işte onlar Rablerine arz olunacaklar ve şahitler diyecekler işte bunlar yalan söyleyenlerdir Rablerine karşı dikkat edin! Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir
1. | ve men | : ve kim |
2. | ezlemu | : daha zalim |
3. | mimmen (min men) ifterâ | : iftira edenden |
4. | alâllâhi (alâ allâhi) | : Allah’a |
5. | keziben | : yalan olarak, yalanla |
6. | ulâike | : işte onlar |
7. | yu’radûne | : sunulacaklar, arz edilecekler |
8. | alâ rabbi-him | : Rab’lerine |
9. | ve yekûlu el eşhâdu | : ve şahitler derler |
10. | hâulâi | : işte bunlar |
11. | ellezîne kezebû | : yalan söyleyen kimseler |
12. | alâ rabbi-him | : Rab’lerinin üzerine (Rab’lerine) |
13. | e lâ | : değil mi |
14. | lâ’netu allâhi | : Allah’ın lâneti |
15. | alâ ez zâlimîne | : zalimlerin üzerine |