48

٤٨

يَوْمَ تُبَدَّلُ الْاَرْضُ غَيْرَ الْاَرْضِ وَالسَّموَاتُ وَبَرَزُوا لِلّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ

(48) yevme tübeddelül erdu gayrıl erdi ves semavatü ve berazu lillahil vahidil kahhar

o gün yer değişecek başka yer ve semada (başka sema olacak) tek (ve) kahredici Allah’ın huzuruna çıkacaklar

1. yevme : o gün
2. tubeddelu : değiştirilir, bir halden (şekilden) bir başka hale (şekle) döndürülür
3. el ardu : yeryüzü
4. gayre : başka
5. el ardı : yeryüzü
6. ve es semâvâtu : ve semalar
7. ve berezû : ve ortaya çıktılar
8. li allâhi : Allah’a (huzuruna)
9. el vâhıdi : bir (tek) olan, vahid olan
10. el kahhâri : kahhar olan, kahretmeye gücü yeten