33

٣٣

يَوْمَ تُوَلُّونَ مُدْبِرينَ مَالَكُمْ مِنَ اللّهِ مِنْ عَاصِمٍ وَمَنْ يُضْلِلِ اللّهُ فَمَالَهُ مِنْ هَادٍ

(33) yevme tüvellune müdbirin ma leküm minellahi min asim ve mey yudlilillahü fe ma lehu min had
Geride bırakıp (hakka) döndürüldüğünüz gün sizi kim Allah’tan kurtaracak Allah kimi saptırırsa artık onu hidayete erdirecek yoktur

1. yevme : gün
2. tuvellûne : dönüp kaçarsınız
3. mudbirîne : arkalarına dönüp gidenler
4. : yoktur
5. lekum : sizin için
6. min allâhi : Allah’tan
7. min âsımin : bir koruyucu
8. ve men : ve kim, kimi
9. yudlilillâhu (yudlili allâhu) : Allah dalâlette bırakır
10. fe : böylece, artık
11. mâ lehu : onun için yoktur, bulunmaz
12. min hâdin : bir hidayetçi, hidayete erdiren