١١
وَالَّذى نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَاَنْشَرْنَا بِه بَلْدَةً مَيْتًا كَذلِكَ تُخْرَجُونَ
(11) vellezi nezzele mines semai maem bi kader fe enşarna bihi beldetem meyta kezalike tuhracun
O ki semadan ölçü ile su indirdik biz onunla ölü bir beldeye hayat verdik işte böyle çıkarılacaksınız
1. | ve ellezî | : ve o ki, o …dır |
2. | nezzele | : indirdi |
3. | min es semâi | : semadan, gökten |
4. | mâen | : su |
5. | bi kaderin | : takdir edilmiş bir ölçü ile |
6. | fe | : böylece |
7. | enşer-nâ | : yetiştirdik |
8. | bi-hî | : onunla |
9. | beldeten | : belde, ülke |
10. | meyten | : ölü, cansız |
11. | kezâlike | : işte bunun gibi |
12. | tuhrecûne | : çıkarılacaksınız |
وَالَّذِي نَزَّلَ O, indirendirمِنْ السَّمَاءِ göktenمَاءً suبِقَدَرٍ belli bir miktar ileفَأَنشَرْنَا canlandırdıkبِهِ onunlaبَلْدَةً bir beldeyiمَيْتًا ölmüşكَذَلِكَ işte böyleتُخْرَجُونَ siz de çıkarılacaksınız