16

    Nüzul SırasıCüzSayfaSure
    62 25484Şura(42)

١٦

وَالَّذينَ يُحَاجُّونَ فِى اللّهِ مِنْ بَعْدِ مَااسْتُجيبَ لَهُ حُجَّتُهُمْ دَاحِضَةٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَعَلَيْهِمْ غَضَبٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ شَديدٌ

(16) vellezine yühaccune fillahi mim ba’di mestücibe lehu huccetühüm dahidatün inde rabbihim ve aleyhim ğadabüv ve lehüm azabün şedid
Allah’ın davetine icabet edildikten sonra münakaşaya kalkışanların hüccetleri Rableri katında batıldır onların üzerinde bir gazap (vardır) ve onlar için şiddetli bir azap (vardır)

1. ve ellezîne : ve onlar
2. yuhâccûne : tartışıyorlar
3. fî allâhi : Allah hakkında
4. min ba’di : sonradan
5. mestucîbe (mâ istucîbe) : icabet edilen şey
6. lehu : ona
7. huccet-hum : onların huccetleri, delilleri
8. dâhıdatun : bâtıl, geçersiz
9. inde : yanında, katında
10. rabbi-him : onların Rabbi
11. ve aleyhim : ve onların üzerinde
12. gadabun : gazap, öfke
13. ve lehum : ve onları, ve onlar için vardır
14. azâbun : azap
15. şedîdun : şiddetli

وَالَّذِينَ يُحَاجُّونَ tartışanlarınفِي hakkındaاللَّهِ Allahمِنْ بَعْدِ مَا اسْتُجِيبَ çağrısı kabul edildikten sonraلَهُ O’nunحُجَّتُهُمْ delilleriدَاحِضَةٌ geçersizdirعِنْدَkatındaرَبِّهِمْ Rableriوَعَلَيْهِمْ onların üzerinde vardırغَضَبٌ bir gazapوَلَهُمْ ve onlaradırعَذَابٌ bir azapشَدِيدٌ şiddetli


SEBEB-İ NÜZUL
İkrime’den rivayette o şöyle anlatıyor: “Gerek medineliler için, gerekse on­ların çevrelerinde bulunan bedeviler için, Allah’ın Rasûlü’nden geri kalmaları ve kendilerini ona tercih etmeleri yaraşmaz.” (Tevbe, 9/120) âyet-i kerimesi nazil olduğunda münafıklardan bazı kimseler: “Muhammed’le birlikte sefere çıkmayan ve ondan geri kalan çöl halkı helak oldular deseniz ya.” dediler. Hz. Peygamber (sa)’ın ashabından bazıları da bu arada çöldeki kavimlerine dinlerini öğretmek üzere çöle gitmişlerdi. İşte münafıkların bu sözleri üzerine Allah Tealâ: “Mü’minlerin hepsi de seferber olacak değillerdir. Her topluluktan bir taifenin dinini iyi öğrenmek ve kendisine döndüklerinde kavmini uyarmak üzere geri kalmaları gerekmez mi?…” (Tevbe, 9/122) ve “Daveti kabul edildikten son­ra Allah hakkında halâ tartışmaya girenlerin delilleri Rablari katında boştur. Onlar için bir gazab, yine onlar için şiddetli bir azâb vardır.” âyet-i kerimelerini indirdi.

Bu âyet-i kerimenin Hz. Peygamber (sa)’ın ashabı ile tartışmaya girerek onları İslâm’dan vazgeçirmeye ve tekrar küfre döndürmeye çabalayan yahudiler hakkında nazil olduğu da söylenmiştir. Bu, Katâde’den rivayet edilmiş olup Hz. Peygamber (sa)’ın ashabına: “Bizim Peygamberimiz sizinkinden önce, bi­zini kitabımız sizinkinden önce ve bizler Allah’a sizden daha lâyığız.” gibi söz­ler söyledikleri belirtilmektedir (Taberî. agc xxv,i2-i3). Buna göre bu âyet-i kerime de Medine-i Münevvere’de nazil olmuş olmalıdır.